fakat sitenizi kimse ziyaret etmiyor. Nerede bu ziyaretçiler? Halbuki ne kadar güzel planlamıştık. Dünya
kadar para ve emek harcayarak bir site yapmıştık ve ziyaretçiler de kendiliğinden sitenize gelecekti. Hatta
siteyi hazırlama sırasında yorulduğunuz zaman kendinizi teselli etmek için hep sitenize gelecek ziyaretçileri
düşünmüştünüz. Ama maalesef gerçekler böyle değil! Dünyanın Hiçbir tarafında hiç kimsenin sitesine
havadan ziyaretçi gelmez buna sizinki de dahil.
Siz ister dünyanın en gerekli ürünün satıyor olun, ister kansere bulduğunuz çareyi sitenizde anlatıyor
olun, ister insanlara milyoner olmanın yollarını anlatıyor olun sitenizi tanıtmazsanız kimse sitenize gelmez.
Çünkü sitenizi bilmezler. Türkiye'de bir radyoda reklamlar yayınlanırken insanların radyoya reklam
vermelerini teşvik etmek için şöyle bir slogan yapmışlar “Tavuk bile doğururken yumurtasının reklamını
yapıyor, bağırıyor.”. Evet ne kadar komik olsa da bu bir gerçek ve sizin de elinizde isterseniz dünyanın en
önemli şeyi olsun reklamını yapmadıkça bir işe yaramayacaktır.
Eskilerin bir lafı vardır “Türk gibi başla İngiliz gibi bitir” diye. Bu lafın üzerinde Türkiye'nin önde gelen
kişisel gelişim uzmanı Mümin Sekman uzun uzun düşünmüş ve bu sözü biraz değiştirmiş: “Başarılı olmak
istiyorsanız Amerikalılar gibi düşünün, çünkü Amerikalılar bilgi işlemekte çok iyi. Japon gibi planlayın, çünkü
Japonlar sabırla en ince ayrıntıları planlayabiliyorlar. Türk gibi başlayın, çünkü Türkler pratik zekalıdırlar ve
aniden harekete geçebilirler. Alman gibi sürdürün, çünkü Almanlar iç disiplini çok yüksek olan bir toplumdur
ve son olarak İngiliz gibi bitirin, çünkü İngilizler de sonuç odaklıdır ve neticeye bakarlar, mazeretlere asla
hoşgörü göstermez, başarıyı sonuç almakla ölçerler.”
Bu laf inanılmaz derecede doğrudur. Bir webmaster olarak sizin bu özelliklerin her birisine sahip olmanız
gerekiyor. Eğer gerçek bir başarıya ulaşmak istiyorsanız Japon gibi planlayıp, Türk gibi başlayıp, Amerikan
gibi pazarlayıp, Alman gibi sürdürüp, İngiliz gibi bitirmeniz gerekmekte...
Konumuza geri dönersek size bu sözü vermemin sebebi sitenizin reklamını nasıl yapacağınızdı.
Dünyadaki en iyi pazarlamacılar Amerikalılardır. Bu noktada arama motorlarının çoğu da Amerikalılara aittir.
Sitenizi bir Amerikalı gibi pazarlayın derken amacım buydu. Bir Amerikalı size çok kötü bir malı çok iyiymiş
gibi gösterip onu size rahatlıkla pazarlayabilir.
Bir Alman gibi iç disiplini ile sitenizi daima çağa uydurarak onu yenilemelisiniz. İkinci Dünya Savaşı'ndan
harabe olarak çıkan Almanya kısa zamanda yine Avrupa'nın en iyisi olmayı böyle başardı.
Bir İngiliz gibi sonuç odaklanın. İşte burada sitenizden geri dönüşüm almak sizin hedefiniz olmalı. Bu geri
dönüşümü siz belirleyeceksiniz. Ne istiyorsunuz? Para, şöhret, arkadaş veya hepsi mi? Sonuç alamamak
sizin için başarısızlık olmalı ve hep daha iyi çalışıp mazeretleri kafanızdan silmelisiniz.
Ve bir Türk gibi başlamak. Japonlar bize neden hayran biliyor musunuz? Çünkü onlar bizi tanıyorlar hem
de belki bizden daha iyi. Türk milleti olarak aşırı pratik zekalı bir toplumuz. İstanbul'un Fethi'nde karadan
yağlı kızaklarla gemi geçirmeyi başka kim düşünebilirdi? İnanın Türk olmanın nimetini kitabın ilerleyen
sayfalarda tadacaksınız. Bir Türk olarak sizi diğerlerinden daha üst noktalara getirecek fikirler üreteceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder